Yeni devletlerin kurulması sorunu büyüttü

Dr. Seyfi Kılıç / Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü

Dünyada su dediğimiz meselenin ortaya çıkması, sanayileşme, tarımda yoğun bir şekilde su kullanma ile birlikte başlayan bir süreçtir. Temeline baktığımızda teknolojik ilerlemeleri özellikle de betonu görüyoruz.

Su zaman ve mekân açısındaN kısıtlı bir kaynaktır

Beton dediğimiz teknoloji geliştikten sonra, insanlar suyu depolama ve istediği yöne aktarma imkanına sahip oluyorlar. Çünkü suyun toplam varlığı çok olsa da zaman ve mekan açısından kısıtlı bir kaynaktır.

Suya zaman ve mekan itibarıyla erişebilme kısıtlılık sorununu aşabilmek için de suyun bol olduğu zamanlarda depolayıp, su ihtiyacı hasıl olan yerlere kanallar vasıtasıyla iletme gibi bir imkana sahip olabiliyoruz.

Betonun yaygın bir şekilde kullanımı, 1929 ekonomik buhranından sonra ortaya çıkıyor.

ABD’nin meşhur Hoover Barajı’nın yapımı ile birlikte beton teknolojisi yoğun bir şekilde kullanılmaya başlıyor

Anlaşmazlıklar II. Dünya Savaşı sonrasında yaygınlaştı

2. Dünya Savaşı’ndan sonra da bu teknolojinin önü açılıyor. Dünya Bankası kredileri ile önce Avrupa sonra da tüm dünyada teknoloji yaygınlaşıyor.

Suları depolama teknolojisi gelişince sınır aşan sular üzerinde daha önceden nadir olan ihtilaflar ortaya çıkmaya ve artmaya başlıyor.

Bizim içinde aynı şey geçerlidir. Birdenbire Fırat Nehri üzerindeki büyük barajlarının gündeme gelmesiyle Türkiye ile aşağı havza ülkeleri arasında ihtilaflar ortaya çıkmıştır.

Kolonyal dönem sonrası yeni devletlerin kurulması anlaşmazlıkları artırdı

Endüstrinin gelişmesi yanında 2. Dünya Savaşı sonrasındaki dekolonizasyon da anlaşmazlıkların çoğalmasında etkili olmuştur. Mesela Hindistan’ın bağımsızlığı sürecini ele alalım. 1947’de Hindistan ve Pakistan, İngiltere’den bağımsızlıklarını kazanıp sınırlar çizilince İndus Nehri suları üzerinde anlaşmazlık başlamıştır.

Veya Nil Nehri havzasında da aynı durum vardır. Daha önceleri tek bir yönetim altında sürdürülen havza bazındaki işler, birdenbire farklı farklı başkentlere bağlanmak durumunda kalınca ihtilafların kaçınılmaz oluyor.

Dünyadaki büyük nüfus patlaması da önemli bir etkendir. Yeni nüfusa su dahil devamlı olarak yeni kaynaklar gerekmektedir.

Su savaş çıkarmaz ama çatışma için güzel bahane olur

Su anlaşmaz-lıklarının sıcak savaşa dönüşmesi ile ilgili genel konuşmak yanıltıcı olabilir. Doğrudan su sebebi ile silahlı çatışmanın çıkmasını imkânsız gibi görüyorum. Ama devletler çatışma isterse su çok güzel bir bahane olur.

Su yüzünden çatışma çıkması neden zor derseniz: Savaş çok ciddi maliyetli bir şeydir. Hem insani anlamda hem de maddi varlıklar anlamında savaş kaynakları tüketir. Çok daha düşük harcamalarla, etkin kullanımla, suların çatışan tarafların arasında tahsisi mümkündür.

Su ile petrolü eşleştirmek yanlıştır

Kimi zaman su ve petrol arasında ilişki kurulur, ama bu ilişki yanlıştır. Çünkü su hiçbir zaman petrol gibi uluslararası piyasada alınıp satılan bir şey değildir.

Sorun içme suyunda değil

İçme suyu toplam tüketilen suyun çok az bir kısmıdır. Asıl tüketim endüstriyel tarımda ve endüstride gerçekleşmektedir. İçme suyu yokluğu dünyanın çok büyük bir kesiminde söz konusu değildir ve olmayacaktır da. Gazze, Darfur, Cibuti gibi spesifik örnekler istisnadır.

Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da sınır aşan sularla ilgili de büyük sorunlar yaşanmaktadır. Sebeplere gelince, su kaynakları çok az ve tüm su kaynakları bölge dışındadır.

Sudan kaynaklı ihtilaflar ifadesini kullanmak kanımca daha doğru olur. Savaş ya da silahlı çatışma değil. Çünkü savaş önceden de ifade ettiğim gibi riskli ve çok maliyetlidir.

Buna örnek olarak Etiyopya’daki o büyük barajı gösterebiliriz. Hüsnü Mübarek’ten itibaren Mısır yönetimleri baraj yapımı ve doldurulmasını engelleyemediler.

Bir de her baraj su tüketmez. Tarımsal sulamada su tüketim faaliyeti vardır. Yoksa, hidroelektrik amaçlı bir baraj su tüketmez ve su türbinden geçip aşağı doğru akar. Aynı zamanda debi de düzenlenir. Bu yönüyle bu tür barajlar faydalıdır da.

Irak’la Suriye’nin Türkiye’ye yönelik “Suyu tutuyor” eleştirileri vardır ama diğer taraftan da barajlar akışı düzenlemektedir. Fırat Nehri’nin debisinin düştüğü zamanlarda bile düzenli olarak 500 m3/ saniye su bırakıyoruz. Zaman ve mekân açısında kısıtlı tarifi yapmıştık, suya en fazla ihtiyaç duyulan zamanda suyu topladığınız için su vardır. O barajlar olmasa su olmazdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
Kadikoy Escort
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
pendik escort
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
Kadikoy Escort
footer link satın al
tanıtım yazısı satın al
backlink satın al